‘Dağlarca Soruşturması’ sonrası Üvercinka’ya çirkin saldırı

Üvercinka Eylül

Geçtiğimiz ay edebiyat çetesi tarafından Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın adının, şiir yarışmasıyla parsellenmesinin ardından Üvercinka bu konu ile ilgili soruşturma başlatmıştı. Söz konusu soruşturma bu çeteyi rahatsız etmiş olsa gerek ki söylemlerindeki çirkinlik boyutu tehdite vardı. Konuyla ilgili haber aşağıdadır…

Yayına başladığı günden bu yana edebiyatta şarlatanlıkla mücadele eden Üvercinka ve Genel Yayın Yönetmeni Seyyit Nezir, edebiyatımızı çöplüğe çevirenlerin saldırısı altında

Varlık ve Yasak Meyve dergilerinin editörü Enver Ercan, ödüllerde mafiyöz ilişkilerin sona erdirilmesi yönünde Üvercinka dergisinin açtığı tartışma üzerine sürdürdüğü kara propagandayı şantaja döktü. Enver Ercan, Üvercinka dergisinin kurucusu Zühal Tekkanat’ın yoğun bakımda oluşundan yararlanarak, yayın yönetmeni Seyyit Nezir’e İnternet üzerinden şu sözlerle saldırıda bulundu:“Bir de jigololuk yaptığın kadıncağıza “harçlığımı kesemezsin” diye mektup yazdığın söyleniyor. Yazı senin yazınmış. İnanmadım tabii. Senin ne kadar haysiyetli olduğunu bilmez miyim!”

Nezir’le Tekkanat arasında gerek Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nde gerekse Üvercinka’da derin ve güçlü bağlarla süren dostluk ve dayanışmayı parçalamak üzere Ercan’ın kurgu ve yalanlarla şantaja başvurusu, edebiyat dünyasında şaşkınlık ve nefretle karşılandı. Olay şöyle gelişti:

Üvercinka Dergisi’ni ilk sayısında düşman ilan eden Enver Ercan, 2014 TÜYAP Kitap Fuarı’nda derneğin standına saldırarak, yönetim kurulu üyesi ve sayman Aydan Ay’a sözlü tacizde bulunmuştu. Üvercinka’nın ilk sayıdan başlayarak “mafiyözinin edebiyat bulaşıklarına karşı” yürüttüğü kararlı savaşım, mafiyöz ilişkilerle palazlanarak edebiyatta kendi borusunu öttüren çeteleri ve onların başoyuncusu Enver Ercan’ı şiddetle rahatsız ediyordu. Nitekim Ercan’ın her türlü küfür, hakaret, yalan ve iftirayla sürdürdüğü saldırı, kısa sürede Taylan Kara, Sadık Albayrak, Abdullah Şevki, Kaan Turhan, Seyyit Nezir, Osman Çutsay, Mecit Ünal, Celil Denktaş, Beyazıt Kahraman, İsmail Biçer, Haluk Cengiz, Aydan Ay, Erdem Buyrukçu, Uluer Aydoğdu, Volkan Hacıoğlu, Uğur Yanıkel’in eleştirileriyle püskürtülerek bir edebiyat cephesinde somutlaşmaya yönelmişti.

Enver Ercan, çıkışı edebiyat dünyası için bir Fuat Avni yaratmakta bulmuş, yurtsever edebiyat saflarını dağıtmak üzere yazarlara Fuat Şevki’yle gözdağı vermeyi denemiştir. Sahte kimlikle oluşturulan bu tetikçiye 10 Eylül’den bu yana Facebook’ta her türlü yalanı söyletip sonra bu yalanları “güvenilir kaynaktan” dağıtan Enver Ercan, bu kirli propaganda sonuçsuz kalınca, Seyyit Nezir’e ve Üvercinka yazarlarına karşı doğrudan saldırıya geçmiştir.

Dergi yazarlarının sessiz kalınmaması yönündeki ısrarı üzerine bir açıklamada bulunan Seyyit Nezir, olayı şöyle değerlendirdi:

“Yıllardır tüm alanlarda alçaklığı şantajla örtbas ederek yaşamı kirletmeye yeltenen ahlak dışı uygulamalar, şimdi de Enver Ercan’ın yarattığı öne sürülen gölge tetikçi Fuat Şevki’yle birlikte edebiyat dünyasına sokuldu.

“Seyyit Nezir’le Zuhal Tekkanat arasındaki dostluk ve dayanışmayı bozma niyetiyle özel hayata saldırmanın, bırakın şiiri, edebiyatı, ödülü, namuslu, özgür ve sorumlu yurttaş tavrıyla ne ilgisi var? İkide bir sanal ortamdan saldırılarıyla kabak tadı veren Enver Ercan, mücadeleden şantajla kaçırtılan siyasilere bakarak yurtsever yazarları Üvercinka’dan uzaklaştırmayı, Seyyit Nezir’i yıldırmayı hesaplıyorsa, oluşturduğu kanalizasyonlarda tırnaklarını yalayacaktır.

“Basiretsizliğin evrensel tarihinde en silik yazarlık numuneleriyle sahneye çıkan bu adam, ne yazık ki, nice şair adına düzenlenen ödülden sonra, şimdi de Dağlarca Şiir Ödülü tezgâhında iş tutarak ödüle daha başında kara ilişkiler bulaştırmıştır.

“Şu noktada, gerçeklerin söylenmesini engelleme amacındaki bu şantaj girişimi karşısında seçici kurul üyeleri Doğan Hızlan, Ataol Behramoğlu, Sennur Sezer,Tarık Günersel, Haydar Ergülen, Ertan Mısırlı’nın tutumları doğrusu merak konusudur: Bu girişimi sessiz karşılayıp ödülü ülkenin şairleri için tasma olarak kullanma niyetlerine omuz verecekler midir?

“Okurun nasılsa unutacağını düşünerek susanlar için, bu sessizliğin bedeli, hem kendileri, hem edebiyat dünyası açısından ağır olacaktır. Fazıl Hüsnü Dağlarca’yla birlikte söylüyoruz: ‘O kadar uzak değil.

Şair, bu bedeli zaten ömrü boyunca dizeleriyle haykırmıştı:

Benimle ve edebiyatımla uğraşana lanet olsun,

Ben karanlık yolumda yalnız gideceğim

Hayvan ve şekilleri

Çırılçıplak seveceğim.

Enver Ercan facebook sayfasında şunları yazmış:

.”Seyyit Nezir’le yan yana duran bir daha ciddiye alınmaz çünkü. Görüşleri her zaman değişir. O nedenle Babıali’deki lakabı fırıldak Seyyit’tir. Ödüller konusunda hiç ağzını açmaması gerekir. Kendisine Amerikan karşıtı süsü verir ama anlı şanlı amerikanli Lions Başarı Ödülü sahibidir. Yazarlar sendikasını devlete ihbar ettiği için Muhbir Seyyit diye de anılır. Son yıllarda adı daha da çirkin şeylere karışmıştır ama burada yazamam suç teşkil edebilir. Ama telefon edersen elbette söylerim.”
(Son cümlesinde şantaj havası mı var?)

FUAT ŞEVKİ internette neler yazmış?

10 Eylül:
Dergilerden söz açmışken: Üvercinka dergisine göz attım. Bütün müzmin muhalifler orada.Seyyit Nezir, Abdullah Şevki… Bu ikisi garip insanlardır. Hiçbir şairi beğenmezler. Garip olansa kendileri de şiir yazarlar ve yıllardır ciddiye alınmazlar. Durum böyle olunca insanın “işte yeteneksizler ittifakı”
diyesi geliyor.

11 Eylül:

Üvercinka dergisine göz atmayı sürdürüyorum: Seyyit Nezir yine malumatfuruşluk yapıp her şeyi birden söylemeye kalktığı için ne demek istediği tam anlaşılmıyor. Biyografisine baktım, Türkçe öğretmeniymiş. Pes dedim.
Taylan Kara‘nın kitabını okumadım. İlginç bir kitap olabilir. Kaan Turhan da yazmış kitapla ilgili.
Osman Çutsay da yazmş fakat onu saymıyorum. 30 yıldır solculuk oynayan, dişe dokunur bir şey yapamadığı için “müzmin muhalif” kadrosuna kayıtlı biri.
Taylan Kara ve Kaan Turhan’ın bu adamların arasında işi ne diye soruyorum kendime? Belki edebiyat dünyasında önemli şeyler yapabilecek kişilerken kendilerini sakatlamışlar. Bunda sonra iflah olmaları zor.

Kaynak:  guncelmersin.com

Geçtiğimiz ay edebiyat çetesi tarafından Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın adının, şiir yarışmasıyla parsellenmesinin ardından Üvercinka bu konu ile ilgili soruşturma başlatmıştı. Söz konusu soruşturma bu çeteyi rahatsız etmiş olsa gerek ki söylemlerindeki çirkinlik boyutu tehdite vardı. Konuyla ilgili haber aşağıdadır…

Yayına başladığı günden bu yana edebiyatta şarlatanlıkla mücadele eden Üvercinka ve Genel Yayın Yönetmeni Seyyit Nezir, edebiyatımızı çöplüğe çevirenlerin saldırısı altında

Varlık ve Yasak Meyve dergilerinin editörü Enver Ercan, ödüllerde mafiyöz ilişkilerin sona erdirilmesi yönünde Üvercinka dergisinin açtığı tartışma üzerine sürdürdüğü kara propagandayı şantaja döktü. Enver Ercan, Üvercinka dergisinin kurucusu Zühal Tekkanat’ın yoğun bakımda oluşundan yararlanarak, yayın yönetmeni Seyyit Nezir’e İnternet üzerinden şu sözlerle saldırıda bulundu:“Bir de jigololuk yaptığın kadıncağıza “harçlığımı kesemezsin” diye mektup yazdığın söyleniyor. Yazı senin yazınmış. İnanmadım tabii. Senin ne kadar haysiyetli olduğunu bilmez miyim!”

Nezir’le Tekkanat arasında gerek Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nde gerekse Üvercinka’da derin ve güçlü bağlarla süren dostluk ve dayanışmayı parçalamak üzere Ercan’ın kurgu ve yalanlarla şantaja başvurusu, edebiyat dünyasında şaşkınlık ve nefretle karşılandı. Olay şöyle gelişti:

Üvercinka Dergisi’ni ilk sayısında düşman ilan eden Enver Ercan, 2014 TÜYAP Kitap Fuarı’nda derneğin standına saldırarak, yönetim kurulu üyesi ve sayman Aydan Ay’a sözlü tacizde bulunmuştu. Üvercinka’nın ilk sayıdan başlayarak “mafiyözinin edebiyat bulaşıklarına karşı” yürüttüğü kararlı savaşım, mafiyöz ilişkilerle palazlanarak edebiyatta kendi borusunu öttüren çeteleri ve onların başoyuncusu Enver Ercan’ı şiddetle rahatsız ediyordu. Nitekim Ercan’ın her türlü küfür, hakaret, yalan ve iftirayla sürdürdüğü saldırı, kısa sürede Taylan Kara, Sadık Albayrak, Abdullah Şevki, Kaan Turhan, Seyyit Nezir, Osman Çutsay, Mecit Ünal, Celil Denktaş, Beyazıt Kahraman, İsmail Biçer, Haluk Cengiz, Aydan Ay, Erdem Buyrukçu, Uluer Aydoğdu, Volkan Hacıoğlu, Uğur Yanıkel’in eleştirileriyle püskürtülerek bir edebiyat cephesinde somutlaşmaya yönelmişti.

Enver Ercan, çıkışı edebiyat dünyası için bir Fuat Avni yaratmakta bulmuş, yurtsever edebiyat saflarını dağıtmak üzere yazarlara Fuat Şevki’yle gözdağı vermeyi denemiştir. Sahte kimlikle oluşturulan bu tetikçiye 10 Eylül’den bu yana Facebook’ta her türlü yalanı söyletip sonra bu yalanları “güvenilir kaynaktan” dağıtan Enver Ercan, bu kirli propaganda sonuçsuz kalınca, Seyyit Nezir’e ve Üvercinka yazarlarına karşı doğrudan saldırıya geçmiştir.

Dergi yazarlarının sessiz kalınmaması yönündeki ısrarı üzerine bir açıklamada bulunan Seyyit Nezir, olayı şöyle değerlendirdi:

“Yıllardır tüm alanlarda alçaklığı şantajla örtbas ederek yaşamı kirletmeye yeltenen ahlak dışı uygulamalar, şimdi de Enver Ercan’ın yarattığı öne sürülen gölge tetikçi Fuat Şevki’yle birlikte edebiyat dünyasına sokuldu.

“Seyyit Nezir’le Zuhal Tekkanat arasındaki dostluk ve dayanışmayı bozma niyetiyle özel hayata saldırmanın, bırakın şiiri, edebiyatı, ödülü, namuslu, özgür ve sorumlu yurttaş tavrıyla ne ilgisi var? İkide bir sanal ortamdan saldırılarıyla kabak tadı veren Enver Ercan, mücadeleden şantajla kaçırtılan siyasilere bakarak yurtsever yazarları Üvercinka’dan uzaklaştırmayı, Seyyit Nezir’i yıldırmayı hesaplıyorsa, oluşturduğu kanalizasyonlarda tırnaklarını yalayacaktır.

“Basiretsizliğin evrensel tarihinde en silik yazarlık numuneleriyle sahneye çıkan bu adam, ne yazık ki, nice şair adına düzenlenen ödülden sonra, şimdi de Dağlarca Şiir Ödülü tezgâhında iş tutarak ödüle daha başında kara ilişkiler bulaştırmıştır.

“Şu noktada, gerçeklerin söylenmesini engelleme amacındaki bu şantaj girişimi karşısında seçici kurul üyeleri Doğan Hızlan, Ataol Behramoğlu, Sennur Sezer,Tarık Günersel, Haydar Ergülen, Ertan Mısırlı’nın tutumları doğrusu merak konusudur: Bu girişimi sessiz karşılayıp ödülü ülkenin şairleri için tasma olarak kullanma niyetlerine omuz verecekler midir?

“Okurun nasılsa unutacağını düşünerek susanlar için, bu sessizliğin bedeli, hem kendileri, hem edebiyat dünyası açısından ağır olacaktır. Fazıl Hüsnü Dağlarca’yla birlikte söylüyoruz: ‘O kadar uzak değil.

Şair, bu bedeli zaten ömrü boyunca dizeleriyle haykırmıştı:

Benimle ve edebiyatımla uğraşana lanet olsun,

Ben karanlık yolumda yalnız gideceğim

Hayvan ve şekilleri

Çırılçıplak seveceğim.

Enver Ercan facebook sayfasında şunları yazmış:

.”Seyyit Nezir’le yan yana duran bir daha ciddiye alınmaz çünkü. Görüşleri her zaman değişir. O nedenle Babıali’deki lakabı fırıldak Seyyit’tir. Ödüller konusunda hiç ağzını açmaması gerekir. Kendisine Amerikan karşıtı süsü verir ama anlı şanlı amerikanli Lions Başarı Ödülü sahibidir. Yazarlar sendikasını devlete ihbar ettiği için Muhbir Seyyit diye de anılır. Son yıllarda adı daha da çirkin şeylere karışmıştır ama burada yazamam suç teşkil edebilir. Ama telefon edersen elbette söylerim.”
(Son cümlesinde şantaj havası mı var?)

FUAT ŞEVKİ internette neler yazmış?

10 Eylül:
Dergilerden söz açmışken: Üvercinka dergisine göz attım. Bütün müzmin muhalifler orada.Seyyit Nezir, Abdullah Şevki… Bu ikisi garip insanlardır. Hiçbir şairi beğenmezler. Garip olansa kendileri de şiir yazarlar ve yıllardır ciddiye alınmazlar. Durum böyle olunca insanın “işte yeteneksizler ittifakı”
diyesi geliyor.

11 Eylül:

Üvercinka dergisine göz atmayı sürdürüyorum: Seyyit Nezir yine malumatfuruşluk yapıp her şeyi birden söylemeye kalktığı için ne demek istediği tam anlaşılmıyor. Biyografisine baktım, Türkçe öğretmeniymiş. Pes dedim.
Taylan Kara‘nın kitabını okumadım. İlginç bir kitap olabilir. Kaan Turhan da yazmış kitapla ilgili.
Osman Çutsay da yazmş fakat onu saymıyorum. 30 yıldır solculuk oynayan, dişe dokunur bir şey yapamadığı için “müzmin muhalif” kadrosuna kayıtlı biri.
Taylan Kara ve Kaan Turhan’ın bu adamların arasında işi ne diye soruyorum kendime? Belki edebiyat dünyasında önemli şeyler yapabilecek kişilerken kendilerini sakatlamışlar. Bunda sonra iflah olmaları zor.

Kaynak:  guncelmersin.com