Tagged by: Uğur Yanıkel

KİTAPÇIK: ‘Kürt Çiçekleri: Özgür Gündem’den Yazılar (Ece Ayhan)’

Kürt Çiçekleri: Özgür Gündem'den Yazılar

       ‘Kürt Çiçekleri: Özgür Gündem’den Yazılar’ kitapçığı Ece Ayhan’ın 1992 yılında Özgür Gündem gazetesi için kaleme aldığı yazılardan oluşan bir kitapçık. Bu kitapçıkta yer alan yazılara ulaşma serüvenim, Noktürn Yayınları’nın yayımladığı ‘Hoş Çakal Hoş Tilki’ adlı Ece Ayhan’ın Enis Batur’a yazdığı mektuplardan oluşan kitabı okumamla başladı. Ece Ayhan’ın başından geçen ya da başına getirilen olayları gözler önüne seren bu kitapta özellikle  7 Ağustos 1997 tarihli mektubu dikkatimi çekti. Ece Ayhan bu mektubunda, “Her şey Özgür Gündem’de yazmamla başladı 1992. İşte bu yüzden sık sık yer ve ev değiştirmiştim. Kaç kez beni kaçırmak ve öldürmek istediler, v.s. (en ufak ruhsal bir durum yok, bütün geçmişteki olaylarımın dışında düşüniver ve bana inan.)” diyordu. Bu cümleleri okuduktan sonra büyük bir heyecanla hemen Ece Ayhan’ın kendi kitaplarına ve onun hakkında yayımlanmış diğer kitaplara baktım. 1992 yılına dair pek çok yazı vardı ancak yayımlanan diğer yazılarında olduğu gibi yazıların altında dergi ya da gazete adı ve tam tarih belirtilmemişti. Yani, 1992 yılına ait yazıların hiçbirinde ‘Özgür Gündem’ ibaresi göremedim. Kitaplarda yer alan ve 1992 yılına ait yazıların, kitaplaştırılmak üzere yazılmış olma ihtmalini göz önünde bulundurarak araştırmaya başlamış bulundum.

       ‘Kürt Çiçekleri: Özgür Gündem’den Yazılar’ kitapçığı Ece Ayhan’ın 1992 yılında Özgür Gündem gazetesi için kaleme...

Devamı »

Bir İllüzyon Olarak Edebiyat Yarışmaları (Uğur Yanıkel- Aydınlık Kitap 16.10.2015)

 


Edebiyat ve yayın ortamına hakim olan ödüllendirme düzeneğine ve son günlerde gündemi meşgul eden Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü‘ne ilişkin yazım aşağıdadır. Yazı, 16 Ekim 2015 tarihli Aydınlık Kitap‘ta yayımlandı. Yaşanan olaylar ve tartışmalar sonrası hakikati gören Aydınlık Kitap ekibine teşekkür ediyor ve ‘haklılığın inadıyla’ yazıyı sizlerle paylaşıyorum.

Uğur Yanıkel



Ülkemizde uzun yıllardır edebiyat yarışmaları düzenleniyor. Genellikle bu yarışmaların, edebiyatımızdaki önemli isimlerin ‘anısını yaşatmak’ ya da ‘genç şairi teşvik etmek’ için oluşturulduğu söylenir. Ancak düşünüldüğünde ve irdelendiğinde bu iki söylemin de yalnızca ‘illüzyon’ olduğu anlaşılacaktır. İlk olarak ‘sanatçının anısını yaşatmak’ söylemi düzenlenen bu yarışmaları prestijli hâle getirmek için ortaya atılmaktadır. Ancak, geçmiş yarışmalarda yaşanan olaylar, değil sanatçının anısını yaşatmak, aksine sanatçının adını lekelemektedir. Herkesçe biliniyor artık; babanın seçici kurulda yer aldığı bir yarışmada oğulun, abinin seçiçi kurulda yer aldığı yarışmada kardeşin ödül aldığını, ödüle değer görülen eseri seçici kurulda yer alan bir kişinin hiç okumadığını… Neticede seçici kuruldaki kişilerin pozisyonları, tutumları ve ilişkileri düzenlenen bu yarışmaları şaibeli kılıyor. Aslında buradan şu sonuca varmak gerek: Edebiyat yarışmalarında eserler değil ilişki ağları ve çıkarlar ön planda tutulmaktadır. Elbette bu durum yalnızca edebiyatla sınırlı değil. Ressam İsmail Altınok’un, Bir Ressamın Notları kitabında anlattıkları bunu kanıtlar nitelikte: “…burjuva demokrasisi dönemine girilince, her alanda olduğu gibi resim alanında da açıkgöz ve fırsatçı ressamlar resim alanımızı ellerine geçirdiler. Özellikle bu sergilerdeki satış ve ödülleri kendi kişisel ve kümesel çıkarları doğrultusunda kullandılar. Önceleri ödülleri sıraya koydular, sonra kendilerine, daha sonra da öğrencilerine, oğullarına verdiler…”.

  Edebiyat ve yayın ortamına hakim olan ödüllendirme düzeneğine ve son günlerde gündemi meşgul eden Fazıl Hüsnü Dağlarca...

Devamı »

Söyleşi: “Rüzgârı Şiirlemek…” – (Uğur Yanıkel & Zafer Yalçınpınar) (Eylül 2015)

Zafer Yalçınpınar ile birlikte Rüzgâr Defteri üzerine başlattığımız söyleşi, ‘İmgelemin Özgürleşmesi’, ‘Ece Ayhan’, ‘Edebiyat Emlâkçılığı’, ‘İkinci Yeni’ konularına kadar genişledi ve bunlarla beraber söyleşimiz iyice derinlik kazandı. Bu söyleşi sayesinde  farklı bakış açılarının birleşimini yakalayabilirsiniz. Bu sıkı söyleşi için Zafer Yalçınpınar’a teşekkürlerimi sunarak, söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum. Sevgilerle…


Devamı »