Parasız yatılıdan, Parasız Yatılı’ya dair sorular (Ece Ayhan & Füruzan)

“Yeni Edebiyat Dergisi”nin Mart 1971 yılında yayımlanan  2. Cilt 5.sayısında yer alan bu söyleşide, Ece Ayhan Parasız Yatılı’ya dair sorularını kitabın yazarı Füruzan’a yöneltiyor…


Ece Ayhan –  Yıl 1971. Kalabalıklar karşısına çıktı “Parasız Yatılı”. Böylece bir yazarsın artık Füruzan. Bakalım şimdi ne yapacaksın?

Füruzan- Ne yapacağım, aralıksız çalışıyorum, yazıyorum… Bir de havuzlarda çalışanların eline geçse diye düşünüyorum Parasız Yatılı. Yer minderleriyle çevrili odalara girse… Aşağılarda gaz lambalarının şişelerini bezle siliyorlardır. Bayram günlerini çok severler. Ben şimdi daha a seviyorum. Her yanı ikinci mevki olan vapurlarda kızararak gülümseyen gencecik gelinlerin bayram konukluklarını, artık yanlarına oturduğumda tedirgin olmayacaklar.

Ece Ayhan- Elbette, hayatın orta ikisinden ayrılan insanlar, çok sevecekler Parasız Yatılı’yı. İstanbul’da ve bütün kentlerde bunun bir anlamı, bir nedeni olmalıdır.

"Yeni Edebiyat Dergisi"nin Mart 1971 yılında yayımlanan  2. Cilt 5.sayısında yer alan bu söyleşide, Ece Ayhan Parasız Ya...

Devamı »

Naci Sadullah ile Nâzım Üzerine Konuşma (8 Mayıs 1974 – Oktay Bizer)

     Oktay Bizer- Nâzım Hikmet’le nasıl tanıştınız ?
     Naci Sadullah- Nâzım’ı dövmek istiyordum. Gittim de. O sıralar “Resimli Ay” dergisinde çalışıyordu…
     Oktay Bizer- Dövmeye mi? Neden?
    Naci Sadullah- Evet, 1927 mi, 28 mi ne… O yıllar henüz benim tandansım teşekkül etmiş değil, edebiyat zevkim de eski mi eski. O divan şairlerini filan seviyorum, Fuzulî, Bakî, Nef’î filan benim büyük isimlerim. Zaten kızıyorum da Nâzım’a. Çünkü, o sıralar merak edip sordumdu da bana göstere göstere “trrrum trrrum trak tiki tak”lı şiirini gösterdilerdi. Tabiî beğenmedim.

     Oktay Bizer- Nâzım Hikmet’le nasıl tanıştınız ?      Naci Sadullah- Nâzım’ı dövmek istiyordum. Gittim de. O sıralar...

Devamı »

İki yazarın ortak dili: çizim (John Berger & Latife Tekin)

(…)
      Kısa bir süre önce İstanbul’dayken dostlarıma beni yazar Latife Tekin’le tanıştırmalarını rica ettim. Şehrin kenarındaki gecekondularda yaşanan hayatı anlattığı romanlarından yapılmış bir iki çeviri bölüm okumuştum. Okuduğum o kısa bölümler bile beni yazarın düşgücü ve özgünlüğü açısından son derece etkilemişti. Herhalde o da gecekondularda büyümüştü. Dostlarım yemekli bir toplantı düzenlediler. Latife geldi. Ben Türkçe konuşamadığım için, doğal olarak, çeviri önerilleri geldi. Latife benim yanımda oturuyordu. İçimden bir şey bana, “Boş verin çocuklar, biz aramıza anlaşırız sanıyorum.” dedirtti.

(...)       Kısa bir süre önce İstanbul’dayken dostlarıma beni yazar Latife Tekin’le tanıştırmalarını rica ettim. Şehrin...

Devamı »